Erteleme Kıskacı: Neden Erteliyoruz ve Nasıl Kurtulabiliriz?
Erteleme, modern insanın yaşamını ve iş dünyasındaki verimliliğini olumsuz etkileyen, son derece karmaşık ve yaygın bir sorundur. Birçok kişi, yaklaşan teslim tarihlerinin baskısı altında ezilirken, bu baskıya eşlik eden suçluluk ve stres duygularıyla erteleme eğilimindedir. Ancak, erteleme davranışının yalnızca tembellik veya iradesizlikle açıklanması, bu karmaşık olguyu anlamada yetersiz kalır. Asıl mesele, bireyin neden ertelediği ve bu alışkanlığı nasıl aşabileceğidir.
Erteleme Davranışının Ardındaki Psikolojik Sebepler
Erteleme, yüzeyde göründüğü gibi basit bir zaman yönetimi sorunu değil, çok daha derin psikolojik kökenleri olan bir davranış olabilir. Steve Scott’ın How to Stop Procrastinating (Ertelemeyi Nasıl Durdurabilirsiniz) adlı eserinde, bu davranışın altında yatan bazı temel psikolojik dinamikler ele alınmıştır:
- Mükemmeliyetçilik: Kişinin hata yapma korkusu, genellikle bir göreve başlamayı engeller. Mükemmeliyetçi bireyler, sonuçların kusursuz olmayabileceği endişesiyle eyleme geçmekten kaçınır ve bu süreçte görevi sürekli ertelerler. Bu durum, adeta felç edici bir psikolojik durum yaratır.
- Bilinmeyene Duyulan Korku: Yeni bir görevle karşılaşma veya bilinmeyene adım atma korkusu, bireyleri tanıdık olanın rahatlığına sığınmaya iter. Bu durum, belirsizlikten kaçınma güdüsüyle pekişir ve kişinin kendini tanıdık rutinin içinde güvende hissetmesine yol açar.
- “Sonra” Tuzağı: Bireyin kendine “sonra yaparım” demesi, ertelemenin en yaygın ve aldatıcı tuzaklarından biridir. Ancak bu “sonra”, genellikle hiç gelmez. Bu süreçte biriken işler, birey üzerinde artan bir stres ve zaman baskısı yaratır.
- Motivasyon Eksikliği: Bir görevin veya sonucunun bireye anlamlı bir değer katmayacağı düşünülüyorsa, o göreve başlamak için gereken motivasyonu bulmak zorlaşır. Bu da bireyin görevi ertelemesine sebep olan önemli etmenlerden biridir. Motivasyon eksikliği; yorgunluk, stres, diğer öncelikler, beklenmedik acil durumlar, yeni fikirler formüle etmekte zorluk, geçmişte bu görevle ilgili başarısızlıklar, hayattaki insanlardan (ve olaylardan) kaynaklanan olumsuzluklar, özgüven eksikliği, yanlış ortamda çalışma ve belirsiz hedefler gibi çeşitli temel nedenlerden kaynaklanabilir.
Kitap, ertelemenin altında yatan psikolojik nedenleri anlamamızın, bu alışkanlıkla daha etkili bir şekilde mücadele etmemize yardımcı olacağını vurguluyor.
Erteleme ile Mücadele Stratejileri
Ertelemenin bireyin yaşamı üzerinde kalıcı bir pranga oluşturmadığını bilmek teselli edicidir. Bilakis, doğru stratejiler kullanıldığında erteleme alışkanlığı yönetilebilir ve birey, zaman ve sorumluluklarının kontrolünü yeniden ele alabilir. Scott’ın önerdiği bazı stratejik yaklaşımlar şunlardır:
- Ertelemenin Kök Nedenlerini Belirlemek: Bireyin neden ertelediğini anlaması, bu davranışı aşmanın ilk ve en önemli adımıdır. Mükemmeliyetçilikten mi kaynaklanıyor? Bilinmeyenden mi korkuluyor? Başka, daha derin psikolojik sebeplerden mi kaynaklanıyor? Bu gibi tetikleyicilerin farkına varılması, onlara karşı geliştirilecek stratejileri oluşturmamızı sağlar.
- SMART Hedefler Koymak: Hedeflerin Spesifik, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, İlgili ve Zamana Bağlı (SMART) olması, bireyin net bir yön ve motivasyon kazanmasını sağlar. Bu sayede belirsizlik ortadan kalkar ve kişinin ne zaman, neyi başarması gerektiği netleşir.
- Konfor Alanının Dışına Çıkmak: Gelişimin anahtarı, konfor alanından çıkmayı gerektirir. Küçük adımlarla başlayarak, bireyin rahatsızlığa olan toleransı kademeli olarak artırılabilir. Bu süreç, bireyin hem özgüvenini güçlendirir hem de kendini gerçekleştirme yolunda cesaret kazandırır.
- İki Dakika Kuralını Uygulamak: Eğer bir görev iki dakikadan kısa bir sürede tamamlanabilecekse, birey bu görevi hemen yerine getirmelidir. Bu basit kural, küçük ve önemsiz görülen işlerin birikerek, bireyin zihninde büyük bir yük oluşturmasını engeller.
- Sorumluluk Paylaşımı: Birey, hedeflerini başka biriyle paylaştığında, dışsal bir sorumluluk duygusu gelişir. Bu tür bir sorumluluk paylaşımı, bireyin hedeflerine ulaşma yolunda dışsal bir motivasyon kaynağı olabilir.
Erteleme Döngüsünü Kırmak
Erteleme davranışının ardında yatan nedenleri anlamak, hedef belirleme süreçlerini etkin bir şekilde yönetmek, konfor alanının dışına çıkma cesaretini göstermek, küçük ölçekli görevleri anında yerine getirme eğilimi ve sorumlulukların paylaşımı gibi stratejiler, erteleme ile mücadelede önemli yapı taşlarıdır. Ancak bu yöntemler, yalnızca bireyin kendi çabalarıyla sınırlı kaldığında istenilen sonuçlara ulaşmak hemen mümkün olmayabilir. Böyle anlarda, psikolojik danışmanlık hizmetlerinden yararlanmak, erteleme davranışının altında yatan daha derin ve karmaşık psikolojik dinamiklerin keşfedilmesini sağlayarak, bireye özgü çözüm stratejilerinin geliştirilmesine imkân tanıyabilir. Uzman rehberliği, bireyin erteleme alışkanlığını tanıması ve bunun üstesinden gelmesi için güçlü bir destek sunabilir ve kişinin farkındalığını artırarak erteleme ile mücadelesinde uzun vadeli başarı sağlamasına yardımcı olabilir.
Erteleme alışkanlığını aşmak, bir nihai varış noktasından ziyade sürekli bir süreçtir. Zaman zaman tökezlemeler ve geriye dönüşler kaçınılmazdır; ancak bu, bireyin başarısız olduğu anlamına gelmez. Bilakis, bu aksaklıklar, gelişim ve öğrenme sürecinin doğal bir parçasıdır. Bu yolculukta her birey, kendi iç motivasyon kaynaklarını bulmalı ve hedeflerine ulaşma kararlılığını sürekli diri tutmalıdır.
Bu blog yazısı, Steve Scott’ın How to Stop Procrastinating kitabını temel alarak hazırlanmıştır.